Depresyonunuzun Sebebi Bağırsaklarınız Olabilir Mi?
, , , , ,

Depresyonunuzun Sebebi Bağırsaklarınız Olabilir Mi?

BMC Psychiatry’de yayınlanan yeni bir çalışma, majör depresif bozukluk (MDB), anoreksi ve bağırsak mikrobiyotası arasındaki potansiyel bağlantıya ışık tutuyor. First Hospital of Shanxi Medical University ‘ndeki araştırmacılar tarafından yürütülen çalışma, hem depresyon hem de anoreksi olan bireylerin bağırsak bakterilerinde, özellikle de Blautia adı verilen spesifik bir bakterinin varlığıyla ilgili olarak farklı desenler sergilediğini öne sürüyor.

Kalıcı üzüntü ve günlük aktivitelere olan ilginin kaybıyla karakterize edilen depresyon, dünya çapında milyonları etkiliyor ve sıklıkla yüksek intihar riskiyle birlikte görülüyor. İştah azalması ve vücut imajının bozulmasıyla kendini gösteren anoreksi, genellikle depresyonla birlikte ortaya çıkar ve tedavi çabalarını zorlaştırır.

Bağırsak Bakterilerinin Depresyon ve Anoreksiyadaki Rolü

Sindirim sisteminde yaşayan çeşitli mikroorganizmalardan oluşan bir topluluk olan bağırsak mikrobiyotası, zihinsel sağlıktaki potansiyel rolü nedeniyle giderek daha fazla ilgi toplamaktadır. Bu çalışma bağırsak mikrobiyotasındaki farklılıkların depresif ve anoreksik semptomların yanı sıra inflamasyon düzeyleriyle nasıl ilişkili olabileceğini araştırdı.

Araştırma, 46’sı ilk bölüm, tedavi edilmemiş MDB hastası ve 46 sağlıklı kontrol dahil olmak üzere 92 katılımcıyı içeriyordu. Bağırsak mikrobiyota analizi için tüm katılımcılardan dışkı örnekleri toplanırken, inflamatuar belirteçleri ölçmek için kan örnekleri alındı.

Anoreksi olan MDB hastaları ile hem sağlıklı kontroller hem de anoreksi olmayan MDB hastaları arasında bağırsak mikrobiyota kompozisyonunda belirgin farklılıklar gözlendi. Spesifik olarak, Blautia bakterisi, anoreksi olan MDB hastalarında daha yüksek oranda bulundu; bu durum, artan inflamasyon ve depresif ve anoreksik semptomların ciddiyeti ile ilişkilidir.

Ancak çalışma, gruplar arasında diğer inflamatuar belirteçlerde anlamlı bir fark bulamadı; bu da gözlemlenen ilişkilerde C-reaktif proteinin (CRP) spesifik rolünü vurguladı.

Araştırmacılar ayrıca bu mikrobiyal farklılıkların potansiyel tanısal faydasını da araştırdılar. Analizleri, spesifik bakteri cinslerinin, anoreksiya olan MDB hastalarını tanımlamak için biyobelirteçler olarak hizmet edebileceğini ve zihinsel sağlık bakımında daha hedefli teşhis yaklaşımları için umut vaat ettiğini öne sürdü.

Bu bulgular depresyon ve anoreksiyanın biyolojik temellerine dair değerli bilgiler sağlarken, çalışmanın kesitsel tasarımı nedensellik kurma yeteneğini sınırlıyor. Uzunlamasına yaklaşımları kullanan gelecekteki araştırmalar, bağırsak mikrobiyotası, iltihaplanma ve zihinsel sağlık koşulları arasındaki karmaşık ilişkinin daha fazla aydınlatılması için gerekli olacaktır.

(Fengtao Guo ve meslektaşları tarafından yazılan “Anoreksi olan majör depresif bozukluk hastalarında bağırsak mikrobiyotası ve inflamatuar faktör özellikleri” başlıklı çalışma.)

Kaynak: themindsjournal

TrendLER